CERN’DEN NASA’YA İNSANLIK VE METAVERSE
CERN’den NASA’ya insanlık ve Metaverse hakkında bilgi vermeden önce bu kavramların ne olduğuna bir bakalım.
CERN Nedir?
Cern, 1950’lilerde Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü olarak başladı. Bugün aynı zamanda Parçacık Fiziği için Avrupa Laboratuvarı olarak da bilinir. Dünyanın en prestijli araştırma merkezlerinden biridir. İşi temel fiziktir. Evrenimizi neyin çalıştırdığını, nereden geldiğini ve nereye gittiğini bulmak. CERN’de dünyanın en büyük ve en karmaşık makinelerinden bazıları, doğanın en küçük yapı taşları ve temel parçacıkları incelemek için kullanılıyor. Fizikçiler bu küçük madde parçacıklarını çarpıştırarak doğanın temel yasalarını çözüyorlar.
Metaverse Nedir?
Yeni başlayanlar için metaverse’in ne olduğunu tanımlamak büyük bir sorudur. Büyük ya da çok şey olduğu konusunda hepimiz hemfikiriz ama günün sonunda büyükbabanıza Pazar kahvaltısı esnasında bir metaverse’in gerçekte ne olduğunu açıklayabilir misiniz? Henüz var olmayan bir şeyden bahsettiğimiz için dinleyen kişi için kafa karıştırıcı olabilir. O zaman açıklamamızı basit tutalım.
Metaverse, arttırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) teknolojisinin kullanımı sayesinde hiper gerçekçi, sürükleyici ve etkileşimli paylaşılan bir sanal alandır.
CERN’den NASA’ya İnsanlık ve Metaverse
Michelangelo, Sistine Şapeli’nin tavanına yaptığı adamın hikayesi ve Tanrı ile olan ilişkisini resme dökerken, insanlara bu ilahi hikayelerin resim gibi görünmemesi yerine gökyüzünde canlandığını ve sonsuz bir döngü içinde tekrar ettiğini hissettirmek istemiştir.
Leonardo Da Vinci, Mükemmel Perspektif bilgisini Son Akşam Yemeği’nde uygularken, Santa Maria Delle Grazie’nin duvarını da resmetmiş, bu da mekânın perspektifiyle örtüşerek mekânın resimle bütünleşmesini sağlamıştır.
İstanbul’da XMediaArt Müzesi, yapay zekâ algoritması ile görsel bir 3D animasyon oluşturulmuştur. Veri olarak Leonardo Da Vinci’nin tabloları, bilimsel eskizleri ve Michelangelo, Raphael ve Botticelli’nin tabloları kullanılmıştır. Hem verilerin fırça darbeleri olarak kullanıldığı 3D efektler hem de resim ve eskizlerin birleştirilmesi ile unutulmaz bir deneyim yaşamaya hazır olun.
Einstein ve Galileo gibi bilim adamlarının teorilerinden, makalelerinden ve kitaplarından elde edilen verilen yapay zekaya öğretilmesi ile oluşturulan 20 Milyon satırlık dijital kütüphane Poetic AI adlı parçada bir araya geliyor.
Data Monalit adlı eserde dünyanın en eski verisi olan Göbeklitepe, sizi tarihte bir yolculuğa çıkarmak için yapay zekâ ile harmanlanıyor. Data Gate, ‘’Kepler Veri Kümeleri’’ aracılığı ile uzay araştırması ve astronomi araştırmasına dayanan makine öğrenimini kullanma fikrine dayanır. 10 yıl boyunca Kepler Teleskobu tarafından kaydedilen uzay verileri kullanılarak NASA ile ortaklaşa oluşturulan ve yapay zekâkullanılarak yeniden yorumlanan bu eser, sizi makro evrenlere davet ediyor.
‘’Karanlık Makine’’, CERN’de sergilendikten sonra izleyicilerin ilk kez keyifle kullanabilecekleri bir yapay zekâveri boyama parçası. Bu parça önde gelen 16 yapay zekâuzmanıyla işbirliği içinde yürütülen deneysel bir çalışma olan atom altı parçacık çarpışmalarının sonuçlarından elde edilen verileri kullanıyor.
Sanat ve bilimi takdire şayan bir şekilde harmanlayan bu gösteriyi mutlaka görmelisiniz.